plantifulsoul
New member
Pro Football Hall of Fame'in OJ Simpson'ın ölümüne verdiği kısa yanıt, birkaç kelimeyle çok şey anlatıyor.
Çiçekli bir dil yok. Abartı yok. Düz gerçekler.
Pro Football Hall of Fame başkanı Jim Porter yaptığı açıklamada, “OJ Simpson, 14 maçlık bir sezonda 2.000 yardaya ulaştığında pek çok kişinin ulaşamayacağı düşünülen hızlı bir hedefe ulaşan ilk oyuncuydu” dedi. “Sahadaki katkıları Canton, Ohio'daki Hall arşivlerinde saklanacak.”
Sahadaki başarıları tartışmasız tarihi olan Simpson hakkında yazmanın zorluğu da burada yatıyor. Ancak iki kişinin öldürülmesiyle karşılaştırıldığında futbolun hiçbir anlamı yok.
Bu çifte cinayetin neresinde olursanız olun ve Simpson'ın akabinde beraat etmesi, Amerikan toplumunun büyük bir kesimi onun suçta masum olduğuna asla inanmayacak. Daha sonra eski karısı Nicole Brown Simpson ve arkadaşı Ronald Goldman'ın ölümlerinden dolayı bir hukuk davasında sorumlu bulundu.
Simpson, 2008 yılında bir jürinin kendisini silahlı soygun ve adam kaçırma da dahil olmak üzere 12 suçlamadan suçlu bulmasının ardından dokuz yılını Nevada eyalet hapishanesinde geçirdi.
Sonuç olarak Perşembe: Bir zamanların futbol kahramanı ve popüler kültür süperstarı öldü ve nasıl hissedeceklerini biliyor olsalar da kimse tam olarak ne diyeceğini bilmiyordu.
USC geri koşuyor OJ Simpson, 5 Aralık 1968'de aldığı Heisman Ödülüne eğiliyor. Simpson ayrıca United Press Uluslararası Yılın Oyuncusu seçildi.
(Bettmann / Bettmann Arşivi)
Haberin hemen ardından ne mezun olduğu okul, USC ne de Bills kamuya açıklama yapmak için acele etmedi. NFL'nin bir tane yayınlama planı yok.
Gerçekte onları suçlayabilir misin?
Eğer bu farklı bir yıldız oyuncu olsaydı, bu kadar rezillik ve rezillikle örtülmemiş olsaydı, saygılı ifadeler ve derin sempatiler yağardı. Bu şablonu biliyoruz.
Bunların hiçbiri burada yaşanmadı ve bu, spor ve eğlence dünyasının gözdesiyken radyoaktif bir paryaya dönüşen biri hakkında bilmeniz gereken her şeyi söylüyor.
Bir zamanlar Simpson'ın etrafı sesle çevriliydi; tezahürat yapan hayranlar, gülen izleyiciler, kiralık arabaları seslendiren kendi sesi ve spor yayınları. Ardından suç, duruşma, karar ve buna eşlik eden 24 saat ulusal sohbet geldi. Bitmek bilmeyen sohbet.
Onun ölümü üzerine hikayeyi anlatan sessizlik oldu.
Çiçekli bir dil yok. Abartı yok. Düz gerçekler.
Pro Football Hall of Fame başkanı Jim Porter yaptığı açıklamada, “OJ Simpson, 14 maçlık bir sezonda 2.000 yardaya ulaştığında pek çok kişinin ulaşamayacağı düşünülen hızlı bir hedefe ulaşan ilk oyuncuydu” dedi. “Sahadaki katkıları Canton, Ohio'daki Hall arşivlerinde saklanacak.”
Sahadaki başarıları tartışmasız tarihi olan Simpson hakkında yazmanın zorluğu da burada yatıyor. Ancak iki kişinin öldürülmesiyle karşılaştırıldığında futbolun hiçbir anlamı yok.
Bu çifte cinayetin neresinde olursanız olun ve Simpson'ın akabinde beraat etmesi, Amerikan toplumunun büyük bir kesimi onun suçta masum olduğuna asla inanmayacak. Daha sonra eski karısı Nicole Brown Simpson ve arkadaşı Ronald Goldman'ın ölümlerinden dolayı bir hukuk davasında sorumlu bulundu.
Simpson, 2008 yılında bir jürinin kendisini silahlı soygun ve adam kaçırma da dahil olmak üzere 12 suçlamadan suçlu bulmasının ardından dokuz yılını Nevada eyalet hapishanesinde geçirdi.
Sonuç olarak Perşembe: Bir zamanların futbol kahramanı ve popüler kültür süperstarı öldü ve nasıl hissedeceklerini biliyor olsalar da kimse tam olarak ne diyeceğini bilmiyordu.
USC geri koşuyor OJ Simpson, 5 Aralık 1968'de aldığı Heisman Ödülüne eğiliyor. Simpson ayrıca United Press Uluslararası Yılın Oyuncusu seçildi.
(Bettmann / Bettmann Arşivi)
Haberin hemen ardından ne mezun olduğu okul, USC ne de Bills kamuya açıklama yapmak için acele etmedi. NFL'nin bir tane yayınlama planı yok.
Gerçekte onları suçlayabilir misin?
Eğer bu farklı bir yıldız oyuncu olsaydı, bu kadar rezillik ve rezillikle örtülmemiş olsaydı, saygılı ifadeler ve derin sempatiler yağardı. Bu şablonu biliyoruz.
Bunların hiçbiri burada yaşanmadı ve bu, spor ve eğlence dünyasının gözdesiyken radyoaktif bir paryaya dönüşen biri hakkında bilmeniz gereken her şeyi söylüyor.
Bir zamanlar Simpson'ın etrafı sesle çevriliydi; tezahürat yapan hayranlar, gülen izleyiciler, kiralık arabaları seslendiren kendi sesi ve spor yayınları. Ardından suç, duruşma, karar ve buna eşlik eden 24 saat ulusal sohbet geldi. Bitmek bilmeyen sohbet.
Onun ölümü üzerine hikayeyi anlatan sessizlik oldu.