Tip 2 diyabet hastalığını nizamlı beslenme ve spor yardımıyla yenmeyi başaran Sema Özpekmezci, karantina günlerinde kilo almamızı engelleyecek ipuçları verdi. İşte, beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmenin sağlıklı yolları…
– Karantina günleri, ister istemez telaşlı geçiyor ve yemeğe yönelebiliyoruz. Bununla nasıl başa çıkacağız?
Öncelikle ana öğünlerde kesinlikle doyun. Şu an kilo verme vakti değil. Bedenlerimiz hayatta kalma savaşı veriyor. Ancak pideyle değil; zerzevatla, kurubaklagille doyurun. İkincisi, sadece haz hedefli yediklerimiz var ya, onların sağlıklı versiyonlarını elinizin altında bulundurun. Aslında vakit bol, mutfağı terapi alanına çevirin. Sizi keyifli edeceğini düşündüğünüz şeylerin sağlıklı versiyonlarını hazırlayın. Üçüncü olarak yapmamız gereken de yemek dışında bizi memnun edecek şeyleri hayatımıza sokmak. Bizi memnun eden tek şey yemek olmamalı, şayet öyleyse zati sorun var demektir. İster balkona çiçek ekin, ister sevdiğiniz kitabı okuyun. Bunların değerini anlıyoruz bu devirde.
– Şeker ve gluteni hayatımızdan çıkarmak kıymetli fakat birinci etapta kulağa radikal geliyor. Kitabınızdaki pratik tarifler aslında bu önyargıyı da kırıyor.
Birden siyahtan beyaza geçme taraftarı değilim esasen. Bu ruhsal olarak da baskı yaratıyor. Bir şeyleri pat diye bırakmaktansa evvel düzgün şeyler ekleyin diyorum. Örneğin meyve yemiyorsanız, evvel meyve yemekle başlayın. Günde bir muz yemek tahminen o günkü gofret gereksiniminizi giderecek. Bir kuru kayısı yiyin. Sebzeyi artırın. Düzgün şeyler arttıkça zararlılar da azalmaya başlıyor, terazi üzere. Ekmek yeniden yiyin fakat hobi olarak yiyin diyorum. Ne demek bu? Doyduğunuz şey o olmasın. Tatlıya tolerans göstermiyorum zira şeker bir cins bağımlılık. O yüzden şekerin alternatiflerinden gidin diyorum. Kitabımda da, toplumsal medya hesabımda da, artık Milliyet’te de bunun seçeneklerini anlatıyorum.
Keyifli sohbetin tamamını okumak için tıklayın
