bu Dünya Mutluluk Raporu geçtiğimiz günlerde dünyanın en mutlu ülkeleri listesini yayınladı ve Finlandiya üst üste altıncı kez birinci sırada yer aldı. Her zaman daha sağlıklı yaşamak için çabalayan biri olarak ve daha mutlu yaşam, Finlilerin Amerikalıların yapmadığı ne yaptığını merak ettim (ABD listede 15. sırada), bu yüzden Finlandiya’nın sağlık yaklaşımını biraz incelemeye ve dünyanın en mutlu kadınları gibi bir hafta geçirmeye karar verdim. yemek için. İskandinav diyeti ve onu bir hafta denedikten sonra neler olduğu ve Finlandiya’nın dünyanın en mutlu ülkesi haline gelmesinden sorumlu olduğu söylenen diğer ritüeller hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin.
Diyet ve ruh sağlığı arasındaki bağlantı
Diyet, raporda incelenen faktörlerden biri olmasa da, uzmanlar neyi ve nasıl yediğinizin zihinsel sağlığınızı önemli ölçüde etkilediği konusunda hemfikirdir. Sağlıklı yaşam markası Bonberi’nin yazarı ve kurucusu Nicole Berrie, “Bağırsak, vücuttaki serotoninin %95’ini içerir, bu nedenle sindirimi destekleyen bütün, doğal gıdaları yemek ruh sağlığımızın önemli bir parçasıdır” dedi. “Bağırsak ve sindirim sistemi en iyi şekilde çalıştığında, vücut serotonine erişebilir.”
Çok sayıda araştırma da bunu vurgulamıştır Diyetin ruh sağlığı üzerinde oynadığı rol. Aslında, gelişmekte olan bir alanın tamamı (beslenme psikiyatrisi olarak adlandırılır) ruh hali ve yiyecek arasındaki ilişkiye ayrılmıştır. Araştırmalar, tüm gıdalara odaklanan sağlıklı beslenme kalıplarının, standart Amerikan diyetinden daha iyi zihinsel sağlıkla ilişkili olduğunu gösteriyor. Ek olarak, bir çalışma bulundu Omega-3 yağ asitleri açısından zengin beslenme beyindeki iltihap önleyici etkilerinden dolayı depresyonu iyileştirme ve önleme gücüne sahiptir.
İskandinav Diyeti
İskandinav diyeti, Finlandiya gibi İskandinav ülkelerinin geleneksel yeme alışkanlıklarından kaynaklanmıştır. Bu yeme tarzı, meyveler (çoğunlukla böğürtlen), sebzeler (özellikle şalgam, pancar ve havuç gibi kök sebzeler), kepekli tahıllar (özellikle çavdar, arpa ve yulaf), baklagiller, fındık gibi yerel, besleyiciliği yoğun tüm gıdaları vurgular. ve tohumlar. İskandinav diyetini öne çıkaran ana sütunlar, turşu, lahana turşusu ve yoğurt gibi fermente gıdalarda yüksek olması ve vücudunuza sağlıklı dozda probiyotik sağlamasıdır. buna benzerken Akdeniz mutfağıİskandinav diyeti, somon ve ringa balığı gibi omega-3 bakımından yüksek olan daha fazla soğuk su balığı içerir. İskandinav diyetini dünyanın en mutlu ülkesi olmalarıyla ilişkilendiren herhangi bir çalışma bulamadım, ancak bu faktörlerin ruh halini desteklediği göz önüne alındığında, diyetlerinin probiyotikler ve omega-3’lerle dolu olması şaşırtıcı değil.
İskandinav diyeti nispeten sınırsızdır. Kalori saymanıza veya makroları izlemenize gerek yok, ancak muhtemelen çok fazla işlenmiş gıda, ilave şeker ve yüksek yağlı kırmızı et bulamayacaksınız.
Benim deneyimim
Bir hafta boyunca Finliler gibi yemek yemekten ne kadar zevk aldığıma çok şaşırdım. İskandinav diyetini takip etmek, beni yemek pişirmede daha yaratıcı olmaya ve yerel çiftçi pazarında alışveriş yapmak için daha fazla zaman harcamaya zorladı. Yerel olarak yetiştirilen malzemelerle yapılan ev yapımı yemeklerden vazgeçerek, yediklerime daha bağlı hissettim. Bu, yemekler sırasında hazır bulunmama ve her lokmanın tadını çıkarmama yardımcı oldu.
Ayrıca, bu yeme tarzının beni ne yediğimi takip etmeye zorlamamasına, ancak yemeklerim konusunda sezgisel olmama izin vermesine de bayılıyorum. Bu, zihin jimnastiği yapmak ve spor yapmak yerine İskandinav diyetinin izin verdiği sevdiğim yiyecekleri yiyebildiğim için (düşün: bitki bazlı yiyecekler, fermente sebzeler/yoğurt ve omega 3 bakımından zengin balık) diyet yaklaşımını takip etmeyi ve keyif almayı kolaylaştırdı. Ne zaman bir şeyler atıştırmak istesem MyFitnessPal. Haftanın en sevdiğim yemeklerinden bazıları keçi peynirli somon füme tost, pilavlı mercimek ve sebze çorbası, yoğurtlu ve ballı çilek oldu.
Hafta boyunca edindiğim diğer alışkanlıklar
Açıkçası, Finlandiya’nın mutluluk sıralamasına atfettiği diyetin yanı sıra başka birçok faktör var. Pek çok uzman, düşük suç ve iyi kamu hizmetleri veya sosyal destek ve gelir eşitliğine işaret ediyor. Ancak bir hafta içinde taklit edebileceğim alışkanlıklar açısından, Finlandiya vatandaşlarının düzenli olarak yaptığı ve benim de taklit etmeye çalıştığım üç temel alışkanlık buldum.
daha çok taşındım
Yediğim tüm besleyici sebzeler, protein ve karbonhidratlar beni fiziksel olarak daha enerjik hissettirdiğinden, daha fazla egzersiz yaptım ve köpeğimi her gün piste çıkardım. Araştırma gösteriyor ki Düzenli egzersiz ruh sağlığı üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir depresyon ve kaygı semptomlarını azaltarak, ruh halini iyileştirerek ve bilişsel işlevi iyileştirerek. Bu nedenle, dünyadaki en mutlu insanların aynı zamanda en zinde olanlar arasında olması şaşırtıcı değil. Finli yetişkinlerin %56’sı anlıyor günde en az bir saat orta yoğunlukta aktivite.
Dışarıda daha çok zaman geçirdim
Finliler aynı zamanda açık havada vakit geçirmeye de değer veriyorlar; uzmanların Finlandiya’nın sürekli olarak dünyanın en mutlu ülkeleri listelerinin başında gelmesine inanmasının nedenlerinden biri de bu. Aslında, Finlilerin %87’si, zihinsel sağlık yararları nedeniyle doğanın onlar için önemli olduğunu söylüyor. Daha fazla yürümeye başladığımdan beri, doğal olarak dışarıda daha fazla zaman geçiriyorum. Bu, her gün iç mekan antrenmanlarımda her zaman fark etmediğim büyük bir ruh hali artışıyla sonuçlandı. Araştırmalar, doğada zaman geçirmenin gevşemeyi teşvik ederek stres ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olduğunu gösteriyor. Stres hormonu kortizol seviyesini düşürmek.
Sevdiğim insanlarla kaliteli zaman geçirmeye odaklandım
Kocam ve ben sık sık yemek siparişi verme ve iyi bir Netflix kanaması için kanepeye park etme döngüsüne takılıp kalıyoruz. Yani aynı odada olmamıza rağmen pek birlikte vakit geçirmiyoruz. Ancak İskandinav diyetini uygularken, malzemeleri dikkatlice seçmek ve yemeklerimizi sevgiyle hazırlamak için zaman ayırdım. Sonuç olarak, akşam yemeğinin tadını televizyon açıkken kanepede oturmaktansa masada yemeye daha meyilliydik. Bu, günün sonunda daha iyi bağlantı kurmamızı sağladı ve bu da bana mutluluğumda önemli bir artış sağladı.
Uzmanlar bu konuda hemfikir başkalarına bağlı hissetmek ruh sağlığını iyileştirme gücüne sahiptir. Güçlü bir topluluk duygusu, insanlara sosyal destek, aidiyet duygusu ve anlamlı katılım için fırsatlar sağlar. Finlandiya, ülkenin yüksek manevi esenliğine katkıda bulunan sosyal desteğe, işbirliğine ve eşitliğe değer veren bir kültüre sahip, güçlü topluluk duygusuyla tanınır.
Nihai Karar
Peki, dünyanın en mutlu kadınları gerçekten yemek yedi mi? Ben hissetmek daha mutlu? Dürüstçe evet. Zevk aldığım tüm yiyeceklere dayalı yemekler oluşturmak, gün boyunca bana daha fazla enerji verdi ve ruh halimi iyileştiren sağlıklı seçimlerin domino etkisine yol açtı. Sindirimim ayrıca tüm bağırsak dostu yiyeceklerle (lif ve probiyotikler en uygun kombinasyonu sunar) harika hissettirdi ve hayatım, sahip olduğum tüm taze malzemelere odaklanmak çok daha kolay geldi.
Bir hafta boyunca İskandinav Diyetini uygulamaktan gerçekten zevk alsam da, bu mutluluk için mucize bir hap değil. Yiyeceklerin zihinsel sağlığımız üzerinde büyük bir etkisi olabilir, ancak bu bize neşe getiren şeylerin yalnızca bir yönüdür. Bunun yerine, bedeni sağlıklı besinlerle beslemeyi, daha fazla egzersiz yapmayı ve başkalarıyla anlamlı bağlar kurmayı vurgulayan bütüncül bir mutluluk yaklaşımı benimseyin.
