Çoklukla gebeliğin son 3 ayında, daha az oranda birinci ve ikinci 3 ayında kaşıntıyla kendini gösteren ‘gebelik sarılığı’ denetim altına alınmadığı takdirde, anne adayında karaciğer hasarına yol açabilirken, bebekte erken doğum ve anne karnında mevt üzere sebeplere neden olabiliyor.
Bayanların hayatındaki en değerli ve en hassas süreçlerden olan gebeliğin, bedende ve hormonlarda birçok değişikliğe neden olabildiğini belirten uzmanlar, gebeliğin son üç ayında ortaya çıkan bölgesel kaşıntıların, karaciğer hasarına kadar yol açabilen ‘gebelik sarılığının’ göstergesi olabileceğini bildirdi.
Karaciğer hasarına yol açabilir
Gebeliğin ekseriyetle bu devirlerinde ortaya çıkan kaşıntıların gözardı edilmemesi konusunda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, genetik yahut hormonal nedenlerden kaynaklanabilirken, bazen de karındaki bebeğe bağlı gelişebilen ‘gebelik sarılığının’ denetim altına alınmadığı durumlarda, anne adayında ve bebekte önemli sıhhat problemlerine yol açabildiğini belirtti.
Gebelik sarılığının, sarılık ve kaşıntı yoluyla kendini gösteren bir safra yolu hastalığı olduğunu söyleyen Gümürdülü, bu belirtilerin gözardı edilmesinin anne adayında önemli bir karaciğer hasarına yol açabileceğinin ve bebekte sıhhat meselelerine neden olabileceğinin altını çizdi. Bilhassa birtakım hastalarda sarılığın kaşıntıdan 2 ile 4 hafta sonra görülmeye başlayabildiğini belirten Gümürdülü, şunları söyledi: “Sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte hamilelik boyunca yaşanan hormonal değişimler, genetik nedenler ve selenyum eksikliği gebelik sarılığına yol açabilmektedir. Bilhassa hamileliğin son 3 ayında östrojen hormonu önemli boyutlara ulaşabilmektedir. Bu devirde bedenin gereğinden fazla bilirübin üretmesi yahut gebeliğe bağlı kolestaz yani safra akımının durması gebelik sarılığına taban hazırlayabilmektedir.”
Avuç içi ve ayak tabanları kaşıntılarına dikkat
Gebelik sarılığının, ciltte sarılık yaşanmadan yalnızca şiddetli kaşıntı ile de kendini gösterebileceğini tabir eden Gümürdülü, genel olarak, avuç içleri, ayak tabanlarından başlayıp, kol, bacak ve gövdeye yayılan ve geceleri artan kaşıntıların sebebinin kesinlikle araştırılması gerektiğini vurguladı. Kuru kaşıntı olarak başlayıp, deride izler bırakan kaşıntıların gözardı edilmemesi gerektiğini belirten Gümürdülü, şunları kaydetti: “Kaşıntının az olduğu ve sarılığın görülmediği durumlarda gebelik sarılığı fark edilmeyebilir. Gebelik boyunca yapılan rutin testlerde karaciğer enzimlerinde yaşanan yükseklikler kesinlikle ayrıntılı incelenmelidir.”
Hayati bir tehlikesi olmayan gebelik sarılığının, ailevi kolestazı olan bireylerin çocuklarında daha fazla yaşandığını bildiren Prof. Dr. Gümürdülü, teşhise karşın gebelik sarılığına müdahale edilmezse anne adayının karaciğerinde yüksek hasara neden olarak ilerde daha önemli rahatsızlıklar yaşanmasına taban hazırlayabileceği konusunda ihtarlarda bulundu.
Selenyum pahası yüksek besinler tüketin
Gebelik sırasında yaşanan şiddetli ya da hafif kaşıntıların dikkate alınmasının anne adayının karaciğer sıhhati için çok kıymetli olduğunu lisana getiren Gümürdülü, bu periyotta selenyum pahası yüksek besinlerin tüketme teklifinde bulundu.
Brezilya cevizi yahut kestanesi, yumurta, peynir, ayçiçeği çekirdeği, yulaf, kayabalığı, ton balığı, ringa balığı, somon balığı, kalamar yahut ahtapot, kırmızı et, tavuk, hindi ve ciğer, chia tohumu, mantar üzere besinlerin selenyum bakımından güçlü olduğunu söyleyen İç Hastalıkları, Hepatoloji ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, şöyle devam etti: “Gebelik sarılığı, doğumu takip eden 40 gün içinde ekseriyetle resen düzelebilir. Gebelik sarılığının tedavisinde kaşıntı giderici ve enzimleri denetim altına alan ilaçlar kullanılmaktadır. Tedaviye karşın enzimler düşmezse anne adayının karaciğerini korumak için erken doğuma gidilebilmektedir. Erken doğum için bebeğin akciğer gelişiminin tamamlanması kıymetlidir.”
